Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Carlo Collodi Kimdir (Özet) : Hayatı ; 1826 yılında, floransa'da doğdu. eserlerinde carlo collodi ismini kullanan yazrın gerçek adı; carlo lorenzini'dir. babası; aşçı ve uşak olarak çalışmaktaydı. bütün çocukluğu ve okul hayatı floransa’da geçti. collodi; gazeteci olarak çalışmaya başladı ve çeşitli gazeteler de yazılar yazdı. kendi gazetesi II lampione’yi* çıkarmaya başladıysada, hükümet tarafından, gazetesi kapatıldı. fransız peri masallarından çeviri yapmaya başlayan yazar, büyük bir başarı kazandı. bu başarı üzerine, sadece çocuklar için yazmaya karar verdi.. 1881 yılında, tahta bir kuklanın hayatından kısa bir kesit anlattığı yazısı arkadaşı tarafından gazetede yayımlanınca, çocuklar tarafından çok beğenildi. 1940 yılında walt disney, pinokyo karakterini çizgi film olarak tasarladı. 1890 yılında, öldü.
(d. 24 Kasım 1826, Floransa - ö. 26 Ekim 1890, Floransa) İtalyan İtalyan gazeteci ve yazardır. Pinokyo romanının yazarı olarak ve genellikle Collodi takma adıyla bilinir.
Carlo Lorenzini, yoksul bir ailenin çocuğu olarak Floransa'da dünyaya geldi. Gençliğinde ilahiyat okulunda okudu, ama Avusturya'ya karşı sürdürülen mücadelede Risorgimento (Yeniden Yükseliş) hareketini desteklemek için gazeteciliğe başladı. Ünlü takma adı Collodi, annesinin doğduğu yerin adıdır. Başlangıçta bu adı 1848’de kendi kurduğu mizah dergisi Il Lampione’deki (Sokak Lambası) yazılarını imzalamak için kullanmıştı. Dergi kurulduktan birkaç ay sonra sansür dairesi tarafından kapatıldı; ama Collodi yılmayarak 1853’de La Scaramuccia (Didişme) adlı yeni bir dergi kurdu. 1859’a kadar gazeteciliği sürdürdü, sonra Giuseppe Garibaldi’nin özgürlük mücadelesi veren kuvvetlerine katıldı. 1861'de İtalya Krallığı kurulunca, gazeteciliği ve silahlı eylemleri bırakarak şehri Floransa'ya geri döndü ve resmi görevler üstlendi: Önce sansür dairesinde çalıştı (onun gibi sansürden olumsuz etkilenmiş birisi için ilginç bir seçimdi bu), sonra valilikte görev aldı. Edebiyat çalışmalarına hiç ara vermemiş olmasına karşın, 1875’e kadar dikkat çekici bir başarı sağlayamadı. 1875’de, Floransalı bir yayınevi için Perrault’nun masallarını İtalyancaya çevirdi. Bu çeviri çalışması, çocuk edebiyatının büyülü dünyasını daha yakından tanımasını sağladı ve onu derinden etkiledi. Perrault çevirileriyle başlayan çalışmalarının doruk noktasını Pinocchio (Pinokyo) oluşturacaktı.
Yapıtlarından Giannettino 1876'da, Minuzzolo 1878'de yayımlandı. Pinocchio'nun (Pinokyo 1944, 1991) ilk bölümleri 1880'de Giornale dei bambini adlı çocuk dergisinde çıktı ve çok beğenildi.
Collodi, masalın sağladığı sonsuz anlatı olanaklarını yakından tanıyınca, mizacına en uygun yazınsal biçimi bulmuş oldu; bu, uzun süre devam edcek olan verimli yazarlık döneminin, çocuk kitapları yazarlığının başlangıcı oldu. 1876-1890 yılları arasında Giannettino’yu yayımladı. Bu yedi ciltlik yapıt, öğretici hikâyeler içerir. Bu arada, 1883’ten itibaren Il Giornale dei bambini’nin yayın yönetmenliğini üstlendi. Ama bu arada bir başka dergide Pinokyo’yu bölüm bölüm yayımlıyordu. Bu eserinin edineceği ün, öteki bütün çalışmalarını gölgede bırakacaktı. Aslında, Collodi yorulmak bilmez bir kalem ustasıydı ve Pinokyo’nun yanı sıra birçok kitap yazmıştı. Bu eserleri arasında şunları sayabiliriz: Occhi e nasi (1811; Gözler ve Burunlar), Storie allegre (1887; Neşeli Öyküler) ve ölümünden sonra yayımlanan Note gaie (1892; Neşeli Notlar) ile Divagazioni critico-umoristiche (Eleştirel-Mizahi Konu Dışına Çıkmalar). Collodi 26 Ekim 1890’da aniden öldü.
Pinokyo, Türkçeye pek çok kez çevrilmiştir. Günümüzde de, yeni çevirileri ve baskıları çıkmaya devam etmektedir. Aşağıdaki liste, bu ilginin nasıl aralıksız sürdüğü konusunda bir fikir verebilir.
Le avventure di Pinocchio (1880)..
Pinokyo Bir Kuklanın Hikâyesi, çev. Ragıp Önel (Ankara:, 1944).
Pinokyo, çev. Muzaffer Reşit (İstanbul: Varlık, 1953).
Pinokyo, çev. Necmettin Arıkan (İstanbul: Rafet Zaimler, 1955).
Pinokyo, çev. Nurcihan Kesim (İstanbul: İyigün, 1958).
Pinokyo Tahta Çocuk, çev. Seyfettin Orhan Çağdaş (İstanbul: Kitap Yayma, 1961).
Pinokyo, çev. Yaşar Nabi Nayır (İstanbul: Varlık, 1962).
Pinokyo, çev. Bülent Bekdik (İstanbul: Doğan Kardeş, 1968).
Pinokyo, çev. Egemen Berköz (İstanbul: Milliyet, 1975).
Pinokyo, çev. Vahe Dilaçar (İstanbul: Dilek, 1975).
Pinokyo, çev. Babil Çeçen (İstanbul: Orgün, 1983).
Pinokyo, çev. Nihal Yeğinobalı (İstanbul: Sosyal, 1985).
Pinokyo, çev. Gönül Suveren (İstanbul: Altın Kitaplar
Pinokyo, çev. Ülkü Tamer (İstanbul: Remzi, Mayıs 1997).
Pinokyo, çev. Melda İmirgi (İstanbul: İthaki, 2002).
Pipì lo scimmiotto rosa (1887).
Küçük Pembe Maymun, çev. Ülkü Tamer (İstanbul: Varlık, 1964).
Yaşlı Gepetto Kiraz ağacından kukla yaparken kiraz ağacının konuştuğunu işitir ve onu küçük bir erkek çocuğu olarak kuklaya çevirir.. Pinokyo çok yaramaz, tembel ,haylaz ve boş işleri seven okula gitmek istemeyen parasını eğlence için harcayan , nasihatlara kulak vermeyen ve açgözlü bir çocuktur.. Pek çok kötü deneyim yaşar dolandırılır, bir böcek öldürür, sirkte çalıştırılır denize atılır, hapise girer ama onu orman perisi korur ve yardım eder.. En sonunda akıllanan pinokyo çok çalışır parasıyla babasına ve orman perisine yardım eder ve orman perisi onu İnsan yapar..
Pinokyo babası sandığı onu tahtalardan yaratan Marangoz Gepettonun yaptığı bir kukladır..Pinokyonun tek diğeli gerçek bir erkek çocuğu olmaktır , pinokyo sevgi dolu yuvasından ayrılarak dünyayı tanımak için bir yolcuğa çıkar.. Pinokyo tek başına dolaşmaya başlar akşam oluca bir oda bulur girer orda cırcır böceğine raslar cırcır böceği nasihat verir başı boş gezme yoksa mahvolursun der pinokyo bunu dilemez “cırcır edip durma ” der , zaten buradalarda durmazsam beni okula gönderirler en sediğim şey başı boş gezmek , yemek içmek , eğlenmek der.. sonra cırcır böceği ;
- Böylelerinin sonu ya pis sokaklar ya da hapishane. der .. bunun üzerine pinokyada ,
- Akla ihtiyacım yok. Sinirlenirsem sana bir kötülük yaparım. Çeneni kapa da git buradan!…
der .. cırcır böceği ppinokyonun haline çok üzülür ve senin sonun çok kötü der..
pinokyo çok sinirlenir ve çekici alıp cırcır böceğini öldürür. Aç kalır eve gider yorgunluktan ateşin başında uyuya kalır ve sonra birde bakar ayakları yanmış … Babası kapıyı çalar.. Kapıyı açamaz ayaklarımı yediler der.. Babası gepetto insanmaz tabiki ve kızar ancak kapıyı açına gerçekten ayaklarının yandığını anlar.. Onun ayaklarını tekrar yapması için pinokyadan birdaha evden kaçmayacağına dair söz alır.. Pinokya Okula gitmek üzere iken kukla gösterisi görür ve cebindeki tek parasınıda oraya verir okula gitmez gösteriye gider.orda gösteriye katılır kuklacı başı ona acır ve 5 altın verir Pinokya babasına gidip onu mutlu edecektir ancak kurnaz tilki ve kör kedi ile karşılaşır.. Onlar pinokyaya 5 altını 5000 altın yapabileceklerini söyler ve oda inanır onlarla birlikte gider bu sırada hayalinde cırcır böceğini görür cırcır böceği yine ona nasihat verir ama pinokyo dinlemez git eve götür der paraları sakın onlara inanma der.. Tilki ve kedi onu sıkıştırıp üzerine atlarlar ama pinokyo onlardan kurtulmayı başarır.. sonra ormanda bir peri onu görür pinokyonun bağlı olan ellerini çözer…Peri ona yardım eder ellerini çözer yemek verir ama yalan söyler parası olmadığını söyler ve ordan gider ancak tilki ve kedi yine onu yakalar ve altınlarını bu sefer çalarlar..Pinokya , dönüp de kandırıldığını anlayınca, ağlaya ağlaya en yakın köye varıp, savcıya şikayet eder. “Enayiler Diyari’nm kanunları gereğince onu bir de hapse attılar. Üç ay sonra çıkar.Pinokya geceyi geçirmek için bir kümese gerer kümesin sahibi tavuklarını çalan hırsızın o olduğunu zanneder ve ellerini kolunu bağlar..Birkaç fare gelip İplerini kemİrdİ ve Pinokyo kurtuldu. Hemen ormana doğru yol aldı. Orman Perısi’nin evine geldiğinde kocaman beyaz bir kaya gördü. Oturup ağlamaya başladı.Orman Perisi de ona, hiç söz dinlemediği için başına hep belalar geldiğini, hiç olmazsa bundan sonra söz dinlemesi gerektiğini söyledi. Pİnokyo da söz verdi.Orman Perisi Pinokyo’nun annesi oldu ve onu okula yazdırdı. Pinokyo, artık akıllı bir öğrenci olmuştu. Bir gün okula gidip gelirken,Pinokyo’ya artık insan olacağı müjdesini verdi. Bunun için güzel bir ziyafet töreni de yapacaktı.pinokyo arkadaşlarını davet edecekken bir arkadaşının kandırması ile oyuncaklar ülkesine gitti. “Oyuncaklar Ülkesi”nde aylarca tembel tembel gezen Pinokyo, bir gün kulaklarının uzadığım gördü. Utancından, kimseye görünmeden ortadan kayboldu ve ormana geldi. Ormanda karşılaştığı bir sincap, Pinokyo’nun “Eşek hastalığı”na yakalandığını anlattı. “Oyuna dalıp, haylazlık eden ve verdiği sözü tutmayan çocukların başına gelir.” dedi. Pinokyo, öyle pişman olmuştu ki.ormanda onu gören bir çoban onu diğer eşşek ve sıpaşarının arasına yolladı ordanda sirke girdi , sirkte çok başarılıydı en güzel hareketleri o yapıyordu ancak ayağı kırıldı ve onu sirtkten attılar sonrada bir davulcu onu derisini yüzüp davul yaptı Pinokyo’yu denizin kenarına getiren davulcu, Pinpkyo’nun boynuna bir taş bağlayıp onu denize attı. Pinokyo denizden yüzerek kurtuldu ormanda tikli ve kediiy gördü ama bu sefer onlara inanmadı .Sonra cırcır böceğinin evine geldi cırcır böceği onu eve kabul etti ve nasihatlar verdi.. Pinokya artık akıllanmıştı çok çalışıyor ve para biriktiriyordu birgün orman perisinin çok hasta olduğunu öğrendi hemen cebindeki tüm parayı ona gönderdi ve rüyasında orman perisinin ona “aferin” dediğini duydu kalktığında artık insandı ve ceplerinde altınlar vardı sevinçle babasının yanına gitti Babası da ona:
“Yaramaz çocukların yerini uslu çocuklar aldıkça her şey güzelleşir, bütün olumsuzluklar da ortadan kalkar.” dedi.Ve mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler.
Öncelikle büyüklerimizin nasihatlarını çok iyi dinleyecek ,verdiğimiz sözleri dinleyecek , büyüklerimize saygı gösterecek tembellikten , açgözlülükten uzak durum derslerimize çalışacağız..
Pinokyo : Yaramaz , haylaz , çalışmayan , tembel bir kukladır.
Geppetto : Pinokyonun babası , Pinokyo sürekli onu üzer ve kaçar sürekli ona yalan söyler.
Orman perisi : iyi kalpli peri pinokyaya yardım eder.
Cırcır böceği : Pinokyoya çok yardım eder aslında ancak pinokyo dikkafalılık eder bunu anlamaz..
Tilki ve kör kedi : Yalancı , düzenbaz , hile yapıp pinokyoyu sürekli kandırırlar..
Kitabın Yorumu: Kitap kolay okunuyor ancak çok karışık daha sade olabilirdi..
Tarih: 2016-03-02 01:55:42 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Carlo Collodi Nedir
Carlo Lorenzini
(d. 24 Kasım 1826, Floransa - ö. 26 Ekim 1890, Floransa) İtalyan İtalyan gazeteci ve yazardır. Pinokyo romanının yazarı olarak ve genellikle Collodi takma adıyla bilinir.
Pinokyo
Carlo Lorenzini, yoksul bir ailenin çocuğu olarak Floransa'da dünyaya geldi. Gençliğinde ilahiyat okulunda okudu, ama Avusturya'ya karşı sürdürülen mücadelede Risorgimento (Yeniden Yükseliş) hareketini desteklemek için gazeteciliğe başladı. Ünlü takma adı Collodi, annesinin doğduğu yerin adıdır. Başlangıçta bu adı 1848’de kendi kurduğu mizah dergisi Il Lampione’deki (Sokak Lambası) yazılarını imzalamak için kullanmıştı. Dergi kurulduktan birkaç ay sonra sansür dairesi tarafından kapatıldı; ama Collodi yılmayarak 1853’de La Scaramuccia (Didişme) adlı yeni bir dergi kurdu. 1859’a kadar gazeteciliği sürdürdü, sonra Giuseppe Garibaldi’nin özgürlük mücadelesi veren kuvvetlerine katıldı. 1861'de İtalya Krallığı kurulunca, gazeteciliği ve silahlı eylemleri bırakarak şehri Floransa'ya geri döndü ve resmi görevler üstlendi: Önce sansür dairesinde çalıştı (onun gibi sansürden olumsuz etkilenmiş birisi için ilginç bir seçimdi bu), sonra valilikte görev aldı. Edebiyat çalışmalarına hiç ara vermemiş olmasına karşın, 1875’e kadar dikkat çekici bir başarı sağlayamadı. 1875’de, Floransalı bir yayınevi için Perrault’nun masallarını İtalyancaya çevirdi. Bu çeviri çalışması, çocuk edebiyatının büyülü dünyasını daha yakından tanımasını sağladı ve onu derinden etkiledi. Perrault çevirileriyle başlayan çalışmalarının doruk noktasını Pinocchio (Pinokyo) oluşturacaktı.
Yapıtlarından Giannettino 1876'da, Minuzzolo 1878'de yayımlandı. Pinocchio'nun (Pinokyo 1944, 1991) ilk bölümleri 1880'de Giornale dei bambini adlı çocuk dergisinde çıktı ve çok beğenildi.
Carlo Collodinin Eserleri
Collodi, masalın sağladığı sonsuz anlatı olanaklarını yakından tanıyınca, mizacına en uygun yazınsal biçimi bulmuş oldu; bu, uzun süre devam edcek olan verimli yazarlık döneminin, çocuk kitapları yazarlığının başlangıcı oldu. 1876-1890 yılları arasında Giannettino’yu yayımladı. Bu yedi ciltlik yapıt, öğretici hikâyeler içerir. Bu arada, 1883’ten itibaren Il Giornale dei bambini’nin yayın yönetmenliğini üstlendi. Ama bu arada bir başka dergide Pinokyo’yu bölüm bölüm yayımlıyordu. Bu eserinin edineceği ün, öteki bütün çalışmalarını gölgede bırakacaktı. Aslında, Collodi yorulmak bilmez bir kalem ustasıydı ve Pinokyo’nun yanı sıra birçok kitap yazmıştı. Bu eserleri arasında şunları sayabiliriz: Occhi e nasi (1811; Gözler ve Burunlar), Storie allegre (1887; Neşeli Öyküler) ve ölümünden sonra yayımlanan Note gaie (1892; Neşeli Notlar) ile Divagazioni critico-umoristiche (Eleştirel-Mizahi Konu Dışına Çıkmalar). Collodi 26 Ekim 1890’da aniden öldü.
Türkçede Pinokyo
Pinokyo, Türkçeye pek çok kez çevrilmiştir. Günümüzde de, yeni çevirileri ve baskıları çıkmaya devam etmektedir. Aşağıdaki liste, bu ilginin nasıl aralıksız sürdüğü konusunda bir fikir verebilir.
Le avventure di Pinocchio (1880)..
Pinokyo Bir Kuklanın Hikâyesi, çev. Ragıp Önel (Ankara:, 1944).
Pinokyo, çev. Muzaffer Reşit (İstanbul: Varlık, 1953).
Pinokyo, çev. Necmettin Arıkan (İstanbul: Rafet Zaimler, 1955).
Pinokyo, çev. Nurcihan Kesim (İstanbul: İyigün, 1958).
Pinokyo Tahta Çocuk, çev. Seyfettin Orhan Çağdaş (İstanbul: Kitap Yayma, 1961).
Pinokyo, çev. Yaşar Nabi Nayır (İstanbul: Varlık, 1962).
Pinokyo, çev. Bülent Bekdik (İstanbul: Doğan Kardeş, 1968).
Pinokyo, çev. Egemen Berköz (İstanbul: Milliyet, 1975).
Pinokyo, çev. Vahe Dilaçar (İstanbul: Dilek, 1975).
Pinokyo, çev. Babil Çeçen (İstanbul: Orgün, 1983).
Pinokyo, çev. Nihal Yeğinobalı (İstanbul: Sosyal, 1985).
Pinokyo, çev. Gönül Suveren (İstanbul: Altın Kitaplar
Pinokyo, çev. Ülkü Tamer (İstanbul: Remzi, Mayıs 1997).
Pinokyo, çev. Melda İmirgi (İstanbul: İthaki, 2002).
Pipì lo scimmiotto rosa (1887).
Küçük Pembe Maymun, çev. Ülkü Tamer (İstanbul: Varlık, 1964).
;Pinokyonun Konusu
Yaşlı Gepetto Kiraz ağacından kukla yaparken kiraz ağacının konuştuğunu işitir ve onu küçük bir erkek çocuğu olarak kuklaya çevirir.. Pinokyo çok yaramaz, tembel ,haylaz ve boş işleri seven okula gitmek istemeyen parasını eğlence için harcayan , nasihatlara kulak vermeyen ve açgözlü bir çocuktur.. Pek çok kötü deneyim yaşar dolandırılır, bir böcek öldürür, sirkte çalıştırılır denize atılır, hapise girer ama onu orman perisi korur ve yardım eder.. En sonunda akıllanan pinokyo çok çalışır parasıyla babasına ve orman perisine yardım eder ve orman perisi onu İnsan yapar..
Pinokyonun Özeti
Pinokyo babası sandığı onu tahtalardan yaratan Marangoz Gepettonun yaptığı bir kukladır..Pinokyonun tek diğeli gerçek bir erkek çocuğu olmaktır , pinokyo sevgi dolu yuvasından ayrılarak dünyayı tanımak için bir yolcuğa çıkar.. Pinokyo tek başına dolaşmaya başlar akşam oluca bir oda bulur girer orda cırcır böceğine raslar cırcır böceği nasihat verir başı boş gezme yoksa mahvolursun der pinokyo bunu dilemez “cırcır edip durma ” der , zaten buradalarda durmazsam beni okula gönderirler en sediğim şey başı boş gezmek , yemek içmek , eğlenmek der.. sonra cırcır böceği ;
- Böylelerinin sonu ya pis sokaklar ya da hapishane. der .. bunun üzerine pinokyada ,
- Akla ihtiyacım yok. Sinirlenirsem sana bir kötülük yaparım. Çeneni kapa da git buradan!…
der .. cırcır böceği ppinokyonun haline çok üzülür ve senin sonun çok kötü der..
pinokyo çok sinirlenir ve çekici alıp cırcır böceğini öldürür. Aç kalır eve gider yorgunluktan ateşin başında uyuya kalır ve sonra birde bakar ayakları yanmış … Babası kapıyı çalar.. Kapıyı açamaz ayaklarımı yediler der.. Babası gepetto insanmaz tabiki ve kızar ancak kapıyı açına gerçekten ayaklarının yandığını anlar.. Onun ayaklarını tekrar yapması için pinokyadan birdaha evden kaçmayacağına dair söz alır.. Pinokya Okula gitmek üzere iken kukla gösterisi görür ve cebindeki tek parasınıda oraya verir okula gitmez gösteriye gider.orda gösteriye katılır kuklacı başı ona acır ve 5 altın verir Pinokya babasına gidip onu mutlu edecektir ancak kurnaz tilki ve kör kedi ile karşılaşır.. Onlar pinokyaya 5 altını 5000 altın yapabileceklerini söyler ve oda inanır onlarla birlikte gider bu sırada hayalinde cırcır böceğini görür cırcır böceği yine ona nasihat verir ama pinokyo dinlemez git eve götür der paraları sakın onlara inanma der.. Tilki ve kedi onu sıkıştırıp üzerine atlarlar ama pinokyo onlardan kurtulmayı başarır.. sonra ormanda bir peri onu görür pinokyonun bağlı olan ellerini çözer…Peri ona yardım eder ellerini çözer yemek verir ama yalan söyler parası olmadığını söyler ve ordan gider ancak tilki ve kedi yine onu yakalar ve altınlarını bu sefer çalarlar..Pinokya , dönüp de kandırıldığını anlayınca, ağlaya ağlaya en yakın köye varıp, savcıya şikayet eder. “Enayiler Diyari’nm kanunları gereğince onu bir de hapse attılar. Üç ay sonra çıkar.Pinokya geceyi geçirmek için bir kümese gerer kümesin sahibi tavuklarını çalan hırsızın o olduğunu zanneder ve ellerini kolunu bağlar..Birkaç fare gelip İplerini kemİrdİ ve Pinokyo kurtuldu. Hemen ormana doğru yol aldı. Orman Perısi’nin evine geldiğinde kocaman beyaz bir kaya gördü. Oturup ağlamaya başladı.Orman Perisi de ona, hiç söz dinlemediği için başına hep belalar geldiğini, hiç olmazsa bundan sonra söz dinlemesi gerektiğini söyledi. Pİnokyo da söz verdi.Orman Perisi Pinokyo’nun annesi oldu ve onu okula yazdırdı. Pinokyo, artık akıllı bir öğrenci olmuştu. Bir gün okula gidip gelirken,Pinokyo’ya artık insan olacağı müjdesini verdi. Bunun için güzel bir ziyafet töreni de yapacaktı.pinokyo arkadaşlarını davet edecekken bir arkadaşının kandırması ile oyuncaklar ülkesine gitti. “Oyuncaklar Ülkesi”nde aylarca tembel tembel gezen Pinokyo, bir gün kulaklarının uzadığım gördü. Utancından, kimseye görünmeden ortadan kayboldu ve ormana geldi. Ormanda karşılaştığı bir sincap, Pinokyo’nun “Eşek hastalığı”na yakalandığını anlattı. “Oyuna dalıp, haylazlık eden ve verdiği sözü tutmayan çocukların başına gelir.” dedi. Pinokyo, öyle pişman olmuştu ki.ormanda onu gören bir çoban onu diğer eşşek ve sıpaşarının arasına yolladı ordanda sirke girdi , sirkte çok başarılıydı en güzel hareketleri o yapıyordu ancak ayağı kırıldı ve onu sirtkten attılar sonrada bir davulcu onu derisini yüzüp davul yaptı Pinokyo’yu denizin kenarına getiren davulcu, Pinpkyo’nun boynuna bir taş bağlayıp onu denize attı. Pinokyo denizden yüzerek kurtuldu ormanda tikli ve kediiy gördü ama bu sefer onlara inanmadı .Sonra cırcır böceğinin evine geldi cırcır böceği onu eve kabul etti ve nasihatlar verdi.. Pinokya artık akıllanmıştı çok çalışıyor ve para biriktiriyordu birgün orman perisinin çok hasta olduğunu öğrendi hemen cebindeki tüm parayı ona gönderdi ve rüyasında orman perisinin ona “aferin” dediğini duydu kalktığında artık insandı ve ceplerinde altınlar vardı sevinçle babasının yanına gitti Babası da ona:
“Yaramaz çocukların yerini uslu çocuklar aldıkça her şey güzelleşir, bütün olumsuzluklar da ortadan kalkar.” dedi.Ve mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler.
Pinokyonun Anafikri
Öncelikle büyüklerimizin nasihatlarını çok iyi dinleyecek ,verdiğimiz sözleri dinleyecek , büyüklerimize saygı gösterecek tembellikten , açgözlülükten uzak durum derslerimize çalışacağız..
Pinokyo Kitabın Kahramanları
Pinokyo : Yaramaz , haylaz , çalışmayan , tembel bir kukladır.
Geppetto : Pinokyonun babası , Pinokyo sürekli onu üzer ve kaçar sürekli ona yalan söyler.
Orman perisi : iyi kalpli peri pinokyaya yardım eder.
Cırcır böceği : Pinokyoya çok yardım eder aslında ancak pinokyo dikkafalılık eder bunu anlamaz..
Tilki ve kör kedi : Yalancı , düzenbaz , hile yapıp pinokyoyu sürekli kandırırlar..
Kitabın Yorumu: Kitap kolay okunuyor ancak çok karışık daha sade olabilirdi..
Tarih: 2016-03-02 01:55:42 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx